Tolga ÇELEBİ
Anthony Robbins referans kavramını; “sinir sistemimize kaydetmiş olduğumuz bütün hayat tecrübeleri” olarak tanımlar. Hayatımız boyunca yaşadığımız her türlü tecrübe, deneyim, davranış zihnimizde özel bir alana kaydedilir. Bunların bazılarını bilinçli olarak kaydederiz. Bazıları ise, isteğimiz dışında kaydedilir. Özetle tüm insanlığın genetik kodlarında, insanlık aleminin yeryüzünde yaşadığı süre boyunca edindiği tüm deneyimler kayıtlıdır. Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım.Hepimiz şehir hayatında yaşıyoruz. Evlerimizde, ne örümcek, nede başka bir ufak canlı türü barınamıyor. Ama bundan binlerce sene önce, insanlık alemi ormanda, doğal hayatım tam içinde yaşıyordu. Bu yüzden o dönemde yaşayan insanlar; tüm ufak canlılarla ve böcek türleriyle iç içeydi. Bu hayvanlardan, zehirli olması sebebiyle içgüdüsel olarak bir korku ve savunma mekanizması geliştirdiler. Biz bu gün modern toplumlarda; bu küçük hayvanları hemen hemen hiç görmememize rağmen, örümcek korkusu birçoğumuzun içine genetik kodlarla işlenmiş durumda. Artık ne bu hayvanlar karşımıza çıkıyor, nede böyle bir tehdit var. Ama referanslar ile genetik olarak nesilden nesile aktarılıyor bu korku.
Hayat algılardan ibarettir. Bir olayın, iyimi yoksa kötümü olduğu algılamama göre değişir. Algıların temelinde de referanslar var. Yani daha önceki tecrübelerimiz. Zihnimize kaydettiğimiz hatıralar.
Örneğin bir tatil köyüne gittiyseniz, bu tatil köyünün iyi bir yer mi ya da kötü bir yer mi olduğuna karar verirken, daha önce gittiğiniz ya da hayal ettiğiniz yer ile karşılaştırırsınız. Bu karşılaştırma da tamamen referanslarımız ile karar veririz.
Ne olursa olsun hayatı algılamamız, mutlu ya da karamsar olmamız tamamen referanslarımıza bağlıdır. Başımıza gelen hemen her olayı yorumlarken ya da tepki verirken, daha önce kaydettiğimiz referanslara başvururuz. Bunu kırmanın tek bir yolu var; oda hayal gücü. Hayal gücü, referanslarında ötesindedir. Okulda zor bir matematik hocasından ödev olarak problem aldığımızı düşünelim. Hoca zor olduğu için, kafamızda, probleminde çok zor olduğuna dair bir yorum gerçekleşir. Kendimize bir sürü kısıtlama koyarız. “Zaten bu soru çözülemez, hoca zaten çok cins, bu soruyu çözmesem de kendimi kötü hissetmeyeceğim vs.” Ama aynı soruyu, hoca hakkında hiçbir yorum yapmayan, hatta bizim zor dediğimiz hocayı tanımayan bir arkadaşımıza verdiğimizde, berrak ve koşulsuz bir zihinle soruya yaklaşacak. İnanın bu arkadaşın soruyu çözme ihtimali bizden daha fazla. Çünkü kendini sınırlayan bir referans yok. Soruyu çözmenin zor olduğuna dair bir referans yok. Elinde olan tek veri, sadece bir matematik sorusu ve çözme umudu.
Hepimiz geçmişten ders almak isteriz. Ama sürekli geçmişte kalmak, biz
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, kullandığımız referanslar bizim tarafımızdan kaydedilir. Ama başka insanlardan da ödünç referans alabiliriz. Nasıl mı? Örneğin, tarihe geçmiş liderlerin ya da ünlü kişilerin biyografilerini okuyarak, kendimize yeni ve faydalı referanslar oluşturabiliriz. Başımıza gelen her olay, bizim için bir tecrübedir. Bu tecrübeleri yorumlarken, her zaman olumlu ve faydalı bir şekilde yorumlamalıyız. Aksi durumda, zihnimiz, her tecrübenin acı getirdiğine şartlanacaktır. Bilinçaltı telkine çok açıktır. Bir şeyi tekrar tekrar duyarsak, kabul etme ve uygulama becerimiz daha da artar. Bu yüzden kaydettiğimiz referanslar bizi güçlendirecek nitelikte olmalı.
Standartları yükseltmek için yeni referanslara ihtiyacımız var. Hayal gücümüzü kullanarak, başımıza gelen en kötü olaydan bile, hayatımızda kararlılık kazandıracak süper bir deneyim elde edebiliriz. Sınırlı referanslar, sınırlı ve sıkıcı bir hayat ortaya çıkartır. Başımıza gelen kötü olaylar, zihnimizde karanlık bir nokta oluşturur.
Bir düşünün, hayatınızı bir üst seviyeye çıkartmanızı sağlayacak en güçlü referanslar neler. Yüksek amaçlarınıza hizmet eden zihninize kayıtlı referanslar neler? Sizi farklı kılan, mutlu eden referanslar neler? Ailenizle paylaşabileceğiniz referanslar neler?
Referanslarınızı genişletin, hayatınız genişlesin.
http://www.lahuti.com/forum/hayat-referanslari-130136.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder